hatırlıyorum da oyunlarda senaryoya önem verildiği bir dönem ufak tefek çevre etkileşimi bizi bizden alırdı. Sonra Devastation ve Red Faction diye 2 tane oyun türedi. Bunların en büyük özellikleri çevre etkileşimi ve yıkılabilir mekânlardı. Bilirsiniz, Red Faction ilk iki oyunda da FPS şeklindeydi ve yıkılabilir çevre yapımcıların açıkladığı gibi değildi. İstediğimiz mekânları yıkamıyor sadece senaryomuzu takip ederken 3-5 duvar deliyorduk. Bu hatalarını anlamış olacaklar ki 3. oyun olan Guerilla ile hem FPS hem de kısıtlı alan anlayışından uzaklaşmışlardı. Üstelik koskoca Mars yüzeyinde istediğimiz yere gidebiliyor, istediğimiz yapıyı zevkimize göre parçalayabiliyorduk. Bunu yaparken bütün Mars'ı ele geçirmiş EDF birliklerini de direnişçi kardeşlerimizin de yarımıyla yok ediyorduk. EDF birliklerini birer birer Mars yüzeyinden silip, bölgeleri kontrol ederken Mars'ın da altını üstüne getirdiğimizin farkında değildik. Biz tüm Mars'ı EDF kontrolünden çıkardığımızda her şeyin günlük gülistanlık olduğunu sanarak yaşıyorduk. İşte, Armageddon'un hikâyesi tam bu noktada başlıyor diyemeyeceğim. Çünkü tam 50 yıl sonra başlıyor.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Armageddon'da, Guerilla ile mahvettiğimiz Mars yüzeyinde daha fazla yaşanmayacağını anlıyor ve yer altına sığınıyoruz. Fakat orada da işler umduğumuz gibi gitmiyor ve yer altından gelen düşman kuvvetleri ile kendimizi savaşın ortasında buluyoruz. Bu düşman tehlikeli ve farklı güçlere sahip yaratıklardan oluşuyor. Armageddon'da, Guerilla'da kontrol ettiğimiz Alec Mason'un torunu Darius Mason'u kontrol ediyoruz. Darius, aynı zamanda yer altı madenciliğinin baş sorumlusu. Üstelik gelişen olayların sebebi olarak Darius'un bir tapınağı harekete geçirmesi gösteriliyor. İşte tam bu noktadan sonra amacımız hem hayatta kalmak hem de kendimizi aklamak oluyor.

Armageddon'ın, 3. oyuna göre grafiksel olarak çıtayı bir seviye daha yukarı taşımış durumda olduğunu görüyoruz. Guerilla'da doku ve gölge grafikleri gayet doyurucu ve gerçekçiydi hatırlarsanız. Bu oyunda biraz daha iyi olduğunu söyleyebiliriz ama çok büyük bir fark beklemek yanlış olur. 2. oyunda yapmak isteyip de, kısmetin 3. oyuna nasip olduğu Geo-Mod ile çevredeki binaları yıkıyorduk. 4. oyun olacak olan Armageddon'da ise Geo-Mod 2.5 kullanıldı. Bu, daha fazla parçacığın, gerçekçi yıkımın ve her anlamda daha gelişmiş bir sistemin habercisi. Özellikle yeni silâhlardan Magna Gun ile yapıların duvarlarını yıkmak o kadar gerçekçi ki; oyunu bırakıp bununla saatlerce oynayacağınıza hiç şüphe yok. Guerilla'da sesler yeterli düzeyde idi ama çok gerçekçi değildi. Bu sefer yine çok gerçekçi ses efektleri olduğunu söyleyemem ama Guerilla'ya göre ciddi bir artış var. Unutmadan söylemek istiyorum. Önceki oyunda binaları tümden yıktığımız da toz duman bulutu oluşuyordu. Fakat binanın büyük bölümü yerin dibine giriyordu. Orası gerçekçilik ve grafik anlamında ölü bölgeydi. Bu oyunda da aynı sistemin olduğunu görmek birazcık üzülmeme sebep oldu. Keşke "gümbür gümbür" yıkılsaydı.

Önceki oyuna göre daha gelişmiş ve yıkımı kuvvetli olan silâhlar mevcut. Bunlardan en dikkat çekeni ve en yenisi demin bahsettiğim Magna Gun. Bu silâh "A" noktasından "B" noktasına, "A" noktasındaki objeyi taşıyor. Bu silâh sayesinde çevredeki her şeyi düşmana karşı kullanabileceğiniz gibi düşmanı da çevreye karşı kullanabiliyorsunuz. Yine Guerilla'da kullandığımız Nano Forge Armageddon'da da olacak ve daha farklı amaçlar içinde kullanabileceğiz. Oyunda kullandığımız araçlar yine mevcut. Boyutlarının biraz ufalacağı söyleniyor ama bana anca yetiyordu zaten. Ufalmasını pek istediğimi söyleyemeyeceğim. Bununla birlikte Darius'un kullandığı araçlardan birisi ise Exo. Bu araç binalara ve düşmanlara çok güçlü hasar verebiliyor.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Red Faction aslında gerilim tarzı bir oyundur. Fakat elimizde ki yıkım aletleri o kadar fazla ki bu gerilimi hissedemiyoruz. Armageddon'da bu biraz daha farklı olacak, çünkü yer altı bölümleri özellikle karanlık alanlar olacağı için bu defa gerilimi damardan hissetmemiz mümkün görünüyor.

Oyunda, önceki oyunda olduğu gibi yine yan görevler olacak. Online kısmına ise yeni bir mod eklendi; Extermination. Bu modda 4 oyuncu düşmanın baskısını bertaraf etmeye çalışacak. Bu bir nevi bayrak koruma oyunu. THQ'nun yaptığı açıklamaya göre oyunun süresi 12-15 saat olacak. Oyun çıkmadan birde 2 saatlik bir filmi çıkacak. Filmin adı: Red Faction: Origins. Origins, görmediklerimiz, bilmediklerimiz tadında olacak ve oyun çıkmaya yakın yani mayıs ayı içerisinde SyFy Network tarafından yayımlanacak. Oyun; PC, PS3 ve Xbox 360 platformları için 31 Mayıs tarihinde Amerika'da, 3 Haziran 2011 tarihinde ise Avrupa'da piyasaya çıkacak.