Indie oyun endüstrisi ilginç bir endüstri. Algılarımızı farklı yöne çeken ve bize bildiklerimizi unutturan enteresan ve bir o kadar da orijinal yapımlara gebe oluyor. Bunlarla yetinmeyip bir de bir süredir “sıkı” oyunculara kafayı takmış durumdalar. Öyle ki son dönemde sıkça karşılaştığımız indie oyunlar, meşhur “sıkı” oyunculara, aslında birer beceriksizden ibaret oldukları gerçeğini bir tokat gibi çarpıyor.

Mesela, Super Meat Boy’u hatırlayalım. O dönen testerelerin arasından geçmeye çalışırken kafalar duvarlara az vurulmamıştır herhalde. Dustforce da tıpkı Super Meat Boy gibi 2 boyutlu bir platform oyunu ve oldukça zorlayıcı bir doğası var. Daha mı olmasın; oyun bizden tıpkı annelerimizin dediği gibi çevremizi temiz tutmamızı öğütlüyor. Üstelik bunu da belli bir uyumla ve kısıtlı bir zaman içinde yapmamızı istiyor. Sokaklarımızı temiz tutmakla görevli temizlikçilerin potansiyel ninja olabilecekleri gerçeğini açığa çıkmarmasınaysa hiç değinmiyoruz.



“Hitbox Team”in dar bir bütçeyle geliştirdiği Dustforce, rengarenk bir cutscene ile açılış yaparken, oyun hakkında da az buçuk ipuçları almaya başlıyoruz. Değindiğimiz gibi Dustforce, 2 boyutlu bir oyun. Grafiksel açıdan büyük vaatleri yok ancak kendine has renkli bir yüzü var; görsel açıdan ilk etapta internet üzerinden oynanan Flash oyunları anımsatıyor. Platform oyunu olması, oyun mekaniklerinin de az buçuk nasıl olacağı konusunda bize bilgi veriyor; bu açıdan oyuna alışmamız uzun sürmüyor. Bunun için tasarlanan “Training” bölümü, işini fazlasıyla yapıyor diyebiliriz.

Bu eğitim bölümünü atlattıktan sonra, önümüzdeki bölümlerde neler yapabileceğimizin bilincine varıyoruz. Oyunun ilk bölümleri oldukça basit görünürken, zamanla bölümler daha da komplike bir yapıya bürünmeye başlıyor. Dört farklı “çöpçü”den birini seçerek başladığımız oyunda, temel amacımız, etraftaki sararıp dökülmüş yaprakları, süpürgemizle süpürmek. Süpürme işlemini, yerdeki yaprak kümelerinin üzerlerinden geçerek yapabiliyoruz. Fakat ilerleyen bölümlerde havada asılı şekilde beliren yaprak kümeleri için farklı kombolara ihtiyacımız oluyor. Bunun için süpürgemizin iki farklı vuruş tekniğinden birini kullanmamız olası. Bu vuruş teknikleri, doğaüstü akrobasi yeteneğiyle kutsanmış, dört çöpçümüz için de değişken. Tüm bu temizlik işinin yanında, bölüm içerisinde duvarda koşarak ilerleme gibi, iki duvar arasında zik zak çizerek yukarı ulaşma gibi, havadaki yapraklara seri şekilde vurarak bir noktadan diğerine süzülme gibi enteresan hareketler de söz konusu.